Çırak olarak başladığı sektörde 150 kişiye istihdam kapısı açtı.
Nevşehir’de çırak olarak işe başladığı torna atölyesini ustasıyla ortaklık kurarak büyüten, daha sonra tek başına yoluna devam eden girişimci Sayın İlhan KAHRAMAN, kurduğu fabrikada KOSGEB desteğiyle Avrupa ülkelerine ve ABD’ye ihracat yapıyor.
Nevşehir'de, çırak olarak işe başladığı torna atölyesinin önce ortağı sonra da tek sahibi olan girişimci Sayın İlhan KAHRAMAN, ihracat yapan fabrikaya dönüştürdüğü firmasında 150 kişiye istihdam sağlıyor.
Ortaokulu bitirdikten sonra kentteki bir torna atölyesinde 1974'te çırak olarak işe başlayan Sayın İlhan KAHRAMAN, 9 yıl sonra atölyenin sahibi ustasıyla ortak oldu.
Ustasının 1999'da emekliye ayrılmasının ardından atölyeyi devralan ve önceleri sadece tamirat işleri yapan iş yerini fabrikaya dönüştüren Sayın İlhan KAHRAMAN, 2010 yılında Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) desteğiyle treyler (Traktör veya kamyonlara, genellikle yük taşımalarını sağlamak için takılan araba) ekipmanları ve yedek parça seri üretimine başladı.
Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere ABD ve Avustralya'ya ihracat yapan fabrikada halen 150 kişi çalışıyor.
Sayın İlhan KAHRAMAN;
‘‘Vatanseverliğin, fedakârca ve yılmadan çalışmak olduğunu, küçük yaşlardan beri bu şuurla çaba sarf ettim. Fakirlikten Dolayı Okuyamadım. Çalışma hayatında zorluklarla mücadele ettim. Ülkem için üretmeye gayret ettim.1974'te ortaokulu bitirdim, fakirlikten okuyamadığım için tornacı çırağı olarak işe başladım. Çalıştığım firmada kırılan parçaları tamir ediyorduk. Bir ziraat aleti veya arabanın parçası kırıldığında temin etme şansı yoktu. Türkiye'de sıkıntılı bir dönem vardı. Daha sonra treyler yedek parça üretimine yöneldik. Askerden gelince ustamla iş yerine ortak olduk. Seri üretim yapabilmek amacıyla Ar-Ge faaliyetlerine yöneldik. 2010'dan itibaren de KOSGEB desteği ile bölge ve ülke ekonomisine daha çok katkı sunan bir pozisyona ilerleyebildik. 48 yıl önce çocuk yaşlarda çırak olarak başladığım sektörün öncüleri arasına girmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum. KOSGEB' in kuruluşundan beri ülkeye çok ciddi destekleri oldu. Biz makine parkımızı genişletmek için destek aldık. Seri imalata başlayınca kalite de kendiliğinden geldi. Ürettiğin ürünü Avrupa'ya satabiliyorsan kaliteyi yakalamışsın demektir. O standardı yakalamak önemliydi. Sektörde iyi bir noktaya geldik. Bazı parçaları üretmekte olup, bunları Avrupa ağırlıklı olmak üzere dünyaya ihraç ediyoruz. Bu durum bizim için keyif veriyor. Nevşehir Organize Sanayi Bölgesi’ne, Nevşehir’e ve de ülke ekonomisine sağladığımız katkıdan dolayı mutluyuz. Çıraklık, kalfalık ve ustalığı yaşadığım için yanımdaki işçilerin kıymetini biliyorum. İşçilerimizi, ailemizin ferdi olarak görüyor ve o anlayışla çalışıyoruz. Çalışanlarımız, üretirken ne ürettiğini ve ne için ürettiğini biliyor.’’
"TÜRKİYE İLERİDE AVRUPA'NIN ÜRETİM TESİSİ OLACAK"
Hedefim, fabrikamı ve üretim ağını genişleterek, daha çok kişiye istihdam sağlamak Türkiye'nin sanayi üretim alanında büyük hamleler gerçekleştirdik.
Cazibe merkezinin, Çin'den üretim alanında her geçen gün daha da ön plana çıkan Türkiye'ye kaymaya başladığına dikkati çekerek, "Türkiye'nin önünün açık olduğunu düşünüyorum. Türkiye ileride Avrupa'nın üretim tesisi olacak. Çin cazibesini kaybederken, Türkiye'de altyapı oluştu. Türkiye üretim konusunda ciddi bir patlama yaşayacak. Şu anda da onu hissediyoruz. Her yerde ciddi üretim var, tedarikçiler talep yoğunluğuna yetişmeye çalışıyor." ifadesini kullandı.
